Bursa'nın Kestel ilçesinin kırsal mahallelerinden
Saitabat'ta 17 yıl önce 9 kadın tarafından kurulan
Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneğinin "otantik
köyevi" olarak dizayn edilen binasında sunulan köy
kahvaltısının ünü, ülke sınırlarını aştı"Sultan
Annelerin Başarı Öyküsü" adlı projesiyle "Yılın Sivil
Toplum Farkındalık Ödülleri" kadın kategorisinde
Başbakan Yıldırım'dan ödül alan Dernek Başkanı Sermin
Cakalıoğlu:"Yılın Sivil Toplum Farkındalık Ödülleri,
bizim için güzel ve onur verici bir ödül oldu.
Farkındalık ödüllerine, derneğimizin çalışmalarını
anlatan 'Sultan Annelerin Başarı Öyküsü' projesiyle
katılmıştık. Çok mutlu olduk. İnsan isterse her şeyi
yapar, hele de kadın isterse başaramayacağı şey
yoktur"
BURSA (AA) - BÜŞRA NUR ÖZCAN - Bursa'nın Kestel
ilçesinde 17 yıl önce Sermin Cakalıoğlu öncülüğünde 9
kadın tarafından kurulan Saitabat Köyü Kadınları
Dayanışma Derneği, "otantik köyevi" olarak dizayn edilen
iki katlı dernek binasında sunduğu köy kahvaltısıyla,
Türkiye'nin yanı sıra dünyanın dört bir yanından misafir
ağırlıyor. Kestil'in kırsal mahallelerinden Saitabat'ta
2002'de kurulan dernek, üyelerinin yaptığı çilek ve
ahududu reçeli, salça, tarhana, makarna ve yöresel silor
yemeği, salça gibi ürünlerin satışından gelir elde
ediyor. Bu gelirlerle yapılan dernek binası, özellikle
hafta sonu kahvaltı için gelenlerle dolup taşıyor.
Üyeleri, turistlerle diyalog kurabilmek için İngilizce
kursuna bile giden derneğin 113 üyesi bulunuyor. "Sultan
Annelerin Başarı Öyküsü" adlı projesiyle "Yılın Sivil
Toplum Farkındalık Ödülleri" kadın kategorisinde
Başbakan Binali Yıldırım'dan ödül alan dernek,
mahalledeki 35 kadına istihdam sağlıyor. Dernek
bünyesinde yapılan doğal ürünler, internet üzerinden de
satışa sunuluyor. - "İmece usulüyle gelen başarı" Dernek
Başkanı Sermin Cakalıoğlu, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, dernek kurma fikrinin Cumalıkızık'tan
etkilenerek ortaya çıktığını söyledi. Türk kültüründe
insanların, imece usulü iş yaptığını, birbirine yardım
ettiğini anlatan Cakalıoğlu, "Özellikle köylerde bu hala
devam eder. Ben de eşime 'Böyle bir şey bizim köyde de
olsa ne kadar güzel olur.' dedim. O da 'Sizin köyünüz,
yapın, sahip çıkın.' dedi. Eşim destek verince bunu
dernek çatısı altında yapmanın daha resmi ve ciddi
olacağını düşündüm." diye konuştu. Cakalıoğlu, köyde her
aileden birini arayarak düşüncesinin anlattığını dile
getirerek, şöyle devam etti: "Aradığım herkes, 'Sen
varsan biz de varız.' dedi ve 9 kişiyle bu işi yapmaya
karar verdik. Bir kişi, 'Ben ilkokul mezunuyum.
Yapabilir miyim acaba?' dedi. Ben de 'Senden hiçbir
farkım yok. Keşke okutulsaydık ama okutulmadık. Bu
yüzden de evlere kendimizi hapsedip köreltmenin anlamı
yok. Allah herkesi farklı yeteneklerle yaratmış.' dedim.
İşte bunlar birleşince çok güzel eserler çıkıyor ortaya.
Biz dernek kurduğumuzda farklı bir şey yapmamız
gerektiğini düşündük. Şu anda dernek binasının bulunduğu
yer, eskiden boş, kıraç bir araziydi. Şelalenin yanı
başındaki bu yeri görünce muhtara sordum, o da köyün
yeri olduğunu söyledi. İhtiyaç sahiplerine yardım etmek,
köy kadınlarını sosyalleştirip onlara özgüven
kazandırmak ve aile bütçesine katkıda bulunmaları
amacıyla dernek kuracağımızı söyledim. Böylelikle burası
bize tahsis edildi." - "Kadın isterse başaramayacağı şey
yok" Bir Hıdırellez şenliği düzenleyip kadınlarla
buluştuğunu ve dernek projesini anlattığını, herkesin bu
fikirden çok memnun olduğunu söyleyen Cakalıoğlu,
şunları kaydetti: "Burada, 'Dernekçilik gönül işidir.
Gönüllü çalışılacağız ama bir gün gelecek sizler, dernek
sayesinde para kazanacaksınız.' dedim. Herkes 5 yıl
gönüllü çalıştı. Bu sürede binanın alt katı hazırlandı.
Bahçe, stantlar, satış ve gözleme yerleri yapıldı.
İhalelere katıldık. Deyim yerindeyse tırnaklarımızla
kazıya kazıya bugüne geldik. Herkes, çok samimi bir
şekilde çalıştı. Alt kat bitince arzu eden gönüllü, arzu
eden ücretli çalıştı. Böylece 35 kişiye iş imkanı çıktı.
Kahvaltı vermeye başladık. Derneğe gelen her misafirimiz
çok beğendi ve herkes Türkiye'nin her köşesinden
misafirlerini getirdi." Bir süre sonra tek katın
yetmemeye başladığını ve binayı büyütmeye karar
verdiklerini aktaran Cakalıoğlu, "Zamanla burayı
büyütmeye karar verdik ve üst katı da yaptık. Sadece üst
kat bize 1 milyon liraya mal oldu. Şimdi burada hem
sigortalı hem günlük yevmiyeli çalışanlarımız var."
dedi. Cakalıoğlu, evinde oturan birçok kadına örnek olma
sorumluluğunu yerine getirdiklerini vurgulayarak, "Bugün
ülkenin her köşesinde dernekler kurulurken burayı
arıyorlar, biz de anlatıyoruz, bilgilendiriyoruz. Sadece
Bursa'da kadın derneği sayısı 65'e ulaştı." ifadelerini
kullandı. - Başbakandan ödül Türkiye'nin "ilk köy
kadınları derneği" olarak birçok ödüle layık
görüldüklerine değinen Cakalıoğlu, son olarak Başbakan
Binali Yıldırım'ın elinden ödül aldıklarını anımsattı.
Aldıkları bu ödülün kendilerini daha da
gururlandırdığını dile getiren Cakalıoğlu, "Yılın Sivil
Toplum Farkındalık Ödülleri, bizim için güzel ve onur
verici bir ödül oldu. Farkındalık ödüllerine, derneğin
çalışmalarını anlatan 'Sultan Annelerin Başarı Öyküsü'
projesiyle katılmıştık. Çok mutlu olduk. İnsan isterse
her şeyi yapar, hele de kadın isterse başaramayacağı şey
yoktur. Bizim ihtiyacımız olmasa da bize ihtiyacı
olanlar için çalışmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Cakalıoğlu, 5 torun sahibi olduğunu, ailesinin her zaman
kendisini desteklediğini sözlerine ekledi.
Kaynak: Milliyet Gazetesi